+90 380 611 41 43 akcakocatso@tobb.org.tr akcakocatso@hs01.kep.tr
AKÇAKOCA TİCARET ve SANAYİ ODASI Akçakoca Chamber of Commerce and Industry
TOBB Akedite

Kurumsal

İlçemiz

İlçemiz

Akçakoca’ nın Tarihçesi

Tarih boyunca birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış Akçakoca’nın ilk yerleşim tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber; bölgeye ilk gelenler M.Ö. 1200 tariklerinde Track ve Frickler’miş. Kimer ve İskit akımlarıyla zayıflayan Frick’ler Lidya’lılar tarafından ortadan kaldırılmışlar ve Lidya Krallığını kurmuşlardır.

 M.Ö. 708 tarihinde Pers İmparatorluğu kurulmuştur. Bolu ve havalisi Karadeniz kıyılarında Abanutıkus, Sinope, Eolya, Heraclia, Kieros ve Dias şehirlerini kurmuşlardır.

 M.Ö. 333 yılında Makedonya Kralı Büyük İskender Dörtyol ovasında Persleri kesin yenilgiye uğratarak Anadolu’ya hâkim olmuştur. Babil’de M.Ö. 323 de ölünce hanedan dağıldı ve miras generalleri arasında bölüşülmüş; sekiz devlet kurularak Helenistik çağ başlamıştır.

M.Ö. 377 – 74 yılları arasında Bitinya Krallığının ilk kralı Bias; merkezi ise, önceleri Astakos sonraları Nikomedia (İzmit) olmuştur. M.Ö. 91 – 74’de Bitinya tamamen Roma’ya verilmiştir. M.Ö. 74 de Roma Konsülü Lucullus Mihtridata mislime Karadeniz komutanı Cotta’ya Heracliea, Diapolis, Alaplı’nın yıkılmasını emretmiştir.

Potnos kralı Mithridatın donanması Karadeniz’de fırtınaya yakalanarak Melen çayına sığınmış, Diapolis üzerinden karadan Heraclia’ya gitmiş. Mithridat kuvvetlerinin bölgeden ayrılması ile Roma kuvvetleri Bitinyaya girmişler; Antonius Heraklia’yı Galat prensi Adriyotorikse vermiş, Latin kültürüne kalan bölgenin isimleri dahi değiştirilmiştir.

395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye bölünmüş, Doğu Bitinya’ya Honoriat denilmiştir. Buranın merkezi Klodiopolis (Bolu), başlıca şehirleri Prusias (Üskibi), Diapolis (Akçakoca) dır.

1204 yılında 4. Haçlı orduları İstanbul’a yerleşmişler, Latin İmparatorluğunu kurarak hüküm sürmüşlerdir. Ceneviz’ler Karadeniz kıyılarında yerleşerek daha önceleri kurulmuş olan Diapolis, Herakliea, Amesus şehirlerinde ticaret ve deniz siteleri kurarak mevcut kaleleri onarmışlardır. Akçakoca’daki kale Ceneviz Kalesi olarak anılıyorsa da burası çok önce Yunan göçmenleri tarafından kurulan Diapolis şehrine aittir. 1261 yılında Bizanslılar Latin hakimiyetine son vererek tekrar egemenliklerini ilan etmişlerdir..

Akçakoca ve yöresine Türklerin ilk gelişleri 1085 tarihinde başlar. 1077 – 1086 Anadolu’da Selçuklular zamanında 49 beylik kurulmuş; bunlardan İznik Beyliği (Bolu – Kocaeli – Bursa) Bitinya’yı içine alıyordu. Selçuklu Anadolu Devleti, 1255’de Moğol idaresine girmiş, 1308’de Sultan II. Mesud’un ölmesiyle son bulmuştur.

Bizans 1285 – 1338 yılları arasında zor günler yaşıyordu. Türk akınlarını durduracak güçleri yoktu. Bitinya’ya bağlı şehirlerin çoğu Türklerin eline geçiyordu. 1319 yılında Diapolis, 1323 yılında Prusias, 1324 yılında Kladiapolis şehirleri Orhan Gazi ve Konuralp tarafından ele geçirilmiş ve Osmanlı Beyliği sınırlarına katılmıştır

Osmanlı İmparatorluğu döneminde bölge Osman Gazi’nin silah arkadaşı olan Akçakoca Bey tarafından idare edilmiş, Bizanslıların verdiği Diapolis ismi Akçaşar olarak değiştirilmiştir. 18 yy. da Şar - Şehir olarak değiştirilmiş ve Akçaşehir adını almıştır. 1923 yılında Cumhuriyetin ilanıyla Teşkilat-ı Esasiye kanununa göre Bolu vilayet, Düzce kaza, Akçaşehir de nahiye olmuştur.

23 Haziran 1934 tarihinde bir nahiye iken ilçe haline getirilmiş ve bölgeyi zapt eden Akçakoca Beyin ismine izafeten 7 Eylül 1934 tarihinde Akçaşehir’in adı AKÇAKOCA olmuştur.


Turizm

 

Akçakoca, ülkemizde turizm hareketlerinin ilk başladığı yerlerden biridir. Özellikle büyük şehir merkezlerine olan yakınlığı ile 1949 yılından itibaren Akçakoca’da turizme yönelik çalışmalar başlamıştır. 1985 yılından itibaren bölgede beş yıldızlı otellerin, pansiyonların, restoranların açılması, Karadeniz’in tek mavi bayraklı plajı ödülünü alması, ulaşımın gelişmesi, fındığın eski cazibesini kaybetmesi ile insanların turizme yönelmesi, bölgeyi tanıtacak festivallerin yapılması ile birlikte turizm de ve bölgeye gelen turist sayısında büyük miktarlarda artış görülmektedir. Bölgeye gelen turistin daha çok yurt içinden gelen turistler olduğu görülmektedir. Şuan Akçakoca’da bakanlıkça belgeli 425 yatak kapasiteli 3 otel mahalli idareden belgeli 200 yatak kapasiteli 5 otel, 168 yatak kapasiteli 5 pansiyon ve 7 kamping alanı bulunmaktadır. Bunun dışında birçok kişi evini bölgeye gelen insanlara yazlık olarak kiralamaktadır.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; denizi, kumu, balıkçı barınağı, mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, Mavi bayraklı plajları, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Akçakoca, Karadeniz Bölgesinin batı ucunda, Orta Anadolu’nun denize açılan en yakın penceresi konumunda olup, İstanbul ve Ankara gibi iki Metropolün arasında yeşil ve mavinin kaynaştığı şirin bir tatil beldesidir. Düzce iline 37 km mesafede bulunan bölge,  aynı zamanda Düzce İlinin en büyük ilçesidir.

Akçakoca 35 km’yi bulan sahili boyunca dünyada ender rastlanan siyah inci taneli kumsalları, mavi bayraklı plajları (Ceneviz Kalesi Plajı, Çuhallı Plajı, Akevler Plajı), Soyat yalıyarları ve yemyeşil doğası ile bölgenin parlayan yıldızıdır.


Tarım

1930’lu yıllara kadar Akçakoca’da en temel geçim kaynakları başta denizcilik (balıkçılık, tekne yapımı, deniz ticareti) olmak üzere odunculuk, kerestecilik ve kendine yetecek düzeyde tahıl ve mısır üretimiydi. Akçakoca nüfusunun ve yerleşme merkezlerinin yakın dönem içerisinde yoğunlaşması ile beraber kullanılan toprak nispeti artmıştır. Morfolojik yapı ve iklim şartları Akçakoca’da ziraat topraklarının nispetinin %50 civarına çıkabileceğini göstermektedir. Geniş alana ihtiyaç duyan ve seyrek bir nüfusun yerleşmesine neden olan tahıl ziraatı fındık ile birlikte ikinci plana düşmüştür. Böylece daha yoğun bir nüfusun toplanmasına imkan kılmıştır. Akçakoca’da topraktan en iyi fayda fındıklık arazilerden sağlanmaktadır. Mısır ve buğday ziraatı, yağışın bol ve eğimin fazla olmasından dolayı erezyonun şiddetini artırmıştır. Akçakoca ve çevresinde en önemli ekonomik uğraş tarımdır. Ziraatın ekonomik uğraşların temelini oluşturmasında iklim ve toprak şartları ile kaynaklar başlıca sebepler arasında gösterilebilir. Akçakoca köyleri yaklaşık 35-40 yıl öncesine kadar kendilerine ancak yetebilen, tahıl ziraatının büyük önem arz ettiği kapalı bir ekonomiye sahiptiler. 1967 yılında Akçakoca topraklarının %38’i tarım, %50’si orman ve geriye kalan %12’lik arazide çayır ve mera durumundadır. Ancak günümüze gelindiğinde durum biraz daha değişerek Akçakoca topraklarının %24. 50’si tarım alanı, %33.33’ü ormanlık ve fundalık, % 1’i mera, % 20.94’lük bir kısım ise tarım dışı arazi görünümündedir. Günümüzde Akçakoca’da çiftçi kayıt sistemine kayıtlı 5350 çiftçi bulunmaktadır. Ancak günümüzde Akçakoca’da tarım denilince akla ilk gelen fındıktır.


Akçakoca’ da Fındık

Türkiye’nin tarımda olduğu kadar genel ekonomisi ve sosyal yaşantısında da büyük bir öneme sahip tarımsal üründür. Büyük oranda aile işletmesi şeklinde çalışılmaktadır. Yaklaşık iki milyon kişi fındık yetiştiriciliği ile doğrudan, taşıma, depolama, kırma, işleme, ambalajlama ve satış zincirinde çalışanlar ile bu çalışanlara bağımlı Esnaf ve Sanatkarlar kesimi dolaylı olarak göz önüne alındığında bu sayı 4-5 milyonu insanı bulmaktadır. Fındığın anavatanı Anadolu’dur. Fındığın en uygun yetiştirme koşulları Karadeniz sahilleridir. Ordu, Trabzon, Sakarya, Samsun ve Düzce illeri başta olmak üzere birçok sahil kesiminde önemli derecede fındık yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Batı Karadeniz Bölümü’nde bulunan fındık fidanlarının %70’i Akçakoca’da bulunmaktadır. Akçakoca bu bölgenin fındık üretim merkezi durumundadır. Fındığın bu bölümde başlamasına da Akçakoca öncülük eder bir durumdadır.

Akçakoca ve çevresinde günümüzde yetiştirilen fındık türleri;

 Yağlı Fındık, Kara Fındık, Sarı Fındık, Yomra Fındık, Deli Sava ve Sivri Fındık tır.

Bunlardan özellikle sarı fındık daha çok dikilir. Doğu Karadeniz’de yetiştirilen fındık ile Akçakoca bölgesinde yetiştirilen fındık arasında terkip ve şekil bakımından farklılık yoktur lakin iklim koşulları farklılığı dolayısı ile aroma bakımından daha zengin, tadı daha güzel ve lezizdir. “Akçakoca Sarı Fındığı” coğrafi işaret almış Akçakoca’ ya özgü olarak tescillenmiştir.


Coğrafi Yapı

İstanbul’ a 235 km, Ankara’ ya 270 km uzaklıkta bulunan ilçemiz 462 km2 coğrafi alana sahip olup, bu alanın 200.000 dekarlık kısmını fındıklık, 100.000 dekarlık kısmını tarım ürünleri, 180.000 dekarlık kısmını da orman ve açık alan oluşturmaktadır. 30 km2 lik sahil şeridi ve uzanan kumluk ve doğal plajlara sahiptir.

Akçakoca, Batı Karadeniz coğrafi bölümünün en batısında ve Düzce ilinin deniz kenarındaki tek ilçesidir. Akçakoca, Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz Bölümü’nün en batısında yar almaktadır ve doğudan Zonguldak’ın Alaplı ilçesi, batıdan Sakarya’nın Kocaali ilçesi, güneyden Düzce’nin Yığılca ve Cumayeri ilçeleri, kuzeyden ise Karadeniz ile çevrilidir. 41.05 derece kuzey paraleli ile 31.07 doğu boylamı üzerinde yer alan Akçakoca, TEM Otoyolu üzerinde Ankara’ya 270, İstanbul’a ise 243 km mesafede olup, iki metropolün ortasındaki en önemli turizm merkezi konumundadır.

Akçakoca, Düzce’nin merkezine ise 37 km mesafededir. İlçemiz, Batı Karadeniz sahil kuşağında yer almaktadır. 30 km’lik bir sahil şeridine sahip olan Akçakoca, kilometrelerce uzanan kumluk ve doğal plajlarla süslüdür. İlçe merkezi ise, Sapak adı verilen Düzce-Ereğli asfaltının Akçakoca’ya saptığı yerden Ceneviz Kalesi’nin bulunduğu en batıdaki uca kadar 7 km’yi bulan uzun bir çarşı gibidir. İlçenin toplam yüz ölçümü 463 km2 olup, toplam arazinin yaklaşık %40’ı ormanlık alanlardan ve fındıklıklardan meydana gelmektedir. Ormanlarda %40’ı aşkın oranla kayın ağaçları bulunurken, gürgen, kestane, meşe, kavak, ıhlamur ve çınar ağaçlarına da rastlanmaktadır.

İlçemizin en yüksek bölgeleri, 1168 metrelik yüksekliğiyle Kaplandede, 1150 metrelik yüksekliğiyle Tonton Tepesi, 1066 metrelik yüksekliğiyle Kurugöl Sapağı, 960 metrelik yüksekliğiyle Yörük Yatağı ve 905 metrelik yüksekliğiyle Orhan Dağları’dır. Bu bölgeler, derelerin açtığı derin vadilerle bölünmektedir. Yüksek eğime sahip ve kısa mesafeli derelerin ülke çapında en ünlü olanı ise İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak için borularla suyu taşınmakta olan Melen Çayı‘dır. Melen Çayı’nın yanı sıra 13 farklı akarsu da Akçakoca sınırları içerisinde yer almakta olup, söz konusu akarsuların bazılarının yaz aylarında kuruduğu görülmektedir.

Akçakoca’da bulunan derelerin vadi tabanları alüvyon, yamaçların büyük bölümü silis formasyonu olup, tepelerin üst kısımlarında ise üç farklı jeolojik döneme ait kumlu, çakıllı tabakalar bulunur. Dağlar, deniz kıyısına paralel uzanır, kıyılar girintili çıkıntılı değildir. En sığ kıyılar, Melenağzı, Edilli, Töngelli, Çayağzı ve Akkaya’da bulunur. Kıyılarda yüksek ve dik falezler görülür. Sahildeki kayalar su tarafından aşındırılarak yalıyarlar meydana gelmiştir. Çevre şist ve kristalin şistlerle kapılıdır. Doğu ve güney, paleozoik devre ve tersiyer arazilerden ibarettir. Kalker ve kayaların erime ve aşınmasıyla irili ufaklı mağaralar meydana gelmiştir.

Akçakoca’nın zemini ağırlıklı olarak kalkerli kayalardan meydana gelir ve depreme karşı dayanıklıdır. Akçakoca ve çevresi, birinci derece deprem bölgesi dışında kalmaktadır. Marmara ve Batı Karadeniz Bölgesi’nde sık sık depremlere maruz kalan bir bölgede yer almasına rağmen şu ana dek bilinen ciddi bir deprem çöküntüsüne rastlanmamıştır. 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’ni, diğer ilçelerimize oranla daha hafif hasarlarla atlatan Akçakoca’nın bu dayanıklılığı, direkt olarak güçlü jeolojik yapısıyla bağdaşmaktadır.


Ekonomik Yapısı

Ankara’ya 270, İstanbul’a 243, Düzce Merkez’e ise 37 km uzaklıkta bulunmaktadır. Kuzeydeki kıyı komşusu Karadeniz Ereğli Zonguldak’a bağlı ve 39 km uzaklıktadır. 462 km2’lik yüzölçümü bulunan ilçenin 8 mahallesi ve 43 köyü bulunmaktadır. Toplam arazinin % 40’ına yakını ormanlık veya açık alandır. Sahil şeridi 30 km’lik uzunluğa sahiptir. Arazisinin büyük bir kısmı fındıklıklarla kaplıdır.

Tarihi MÖ 1200 yıllarına dayanan Akçakoca, Düzce’nin Karadeniz’e kıyısı olan, deniz turizmi yapılan tek ilçesidir. Köyleri ile birlikte 38.846 olan nüfus, yaz aylarında 100 bin düzeylerine çıkmaktadır. Kaynaklar, Türkiye’de turizmin başladığı yer olarak Akçakoca’yı göstermektedir. Bu açıdan, kısa süreli yaz mevsimi olmasına rağmen, doğa ve denizin buluştuğu bu bölgede, doğa turizmine yönelik yatırımlar önemli fırsatlar barındırmaktadır.

Akçakoca, Karadeniz Ereğlisi’ne komşu olması, hammadde sevkiyatının ucuz, kolay olması ve de denize kıyısı olması gibi etkenlerle, demir – çelik, boru mamullerine ilişkin sanayinin yoğunluklu faaliyet gösterdiği bir ilçedir.

Ayrıca, fındık ve broiler tavuk üreticiliği ilçenin en önemli ekonomik faaliyetlerini oluşturmaktadır.

Akçakoca kıyılarına yakın bölgelerde TPAO 4 adet doğalgaz platformu ile günde 600.000 metreküpe yakın doğalgaz üretilmektedir.

Ekonomik yapısının % 75’i fındıkçılığa dayanmaktadır. Türkiye’nin en kaliteli fındığı Akçakoca’da üretilmektedir. Nüfusa oranla Karadeniz bölgesinde en fazla fındıkta Akçakoca’da üretilmektedir. Önceleri fındığın getirisi ailelere yeterli iken zamanla ailelerin bölünmesi fındık bahçelerinin parçalanması ile fındıktan elde edilen gelir yetersiz olmaya başlamıştır.

Yine Akçakoca’da ekonomik girdi olarak besi tavukçuluğun yeri büyüktür. 43 köyde toplam 300’ye yakın kümes mevcuttur. Öte yandan Akçakoca’da üretilen kestane balı dünyanın sayılı balları arasındadır.

Akçakoca ekonomisinde nakliye ve balıkçılığın katkısı da fazladır. İlçe’ de her zaman taze balık bulmak mümkündür. Palamut ve hamsi zamanı bol miktarda tutulan balıklar çevre il ve ilçelere sevk edilmektedir. Akçakoca ekonomisini canlandırmak işsizliği azaltmak için planlı, programlı bir şekilde doğayı yok etmeden turizm yatırımlarını arttırmak, fındıktan daha fazla gelir elde edebilmek için, fındığı işleyecek entegre tesislerinin biran önce kurulması gerekmektedir.

İlçede irili ufaklı birçok sanayi kuruluşu mevcuttur. Bunların başında boru sanayi gelmektedir. İlçede üretilen borular yurt dışına da ihraç edilerek ilçeye ve ülkeye ekonomik girdi sağlamaktadır.

İlçemizde bir adet Organize Sanayi bölgesi bulunmakla beraber Akçakoca Demir- Çelik İhtisas OSB 88,5 hektarlık bir alana sahiptir. OSB henüz istimlak aşamasında olup OSB içerisinden çeşitli büyüklüklerdeki 34 adet İşletme yer talep etmektedir.

İlçemizdeki OSB birçok sanayi sektörünün ana girdisi olan yassı mamul demir çelik ürününün tek üreticisi ERDEMİR’e yani hammaddeye yakın olmakla beraber yükleme ve boşaltma konusunda hem sağında Kdz. Ereğli Limanı ve ilerisinde Zonguldak limanı ile birlikte solunda Karasu Limanı bulunması ile önemli bir konumdadır.

Kdz Ereğli Limanı, birçok sanayi sektörünün ana girdisi olan yassı mamul demir çelik ürününün tek üreticisi ERDEMİR ile yanyana olması, 150.000 DW tonluk gemilerin rahatlıkla yanaşabileceği ERDEMİR limanını kullanabilmesi, Gümrük Müdürlüğü’nün kurulu olması ve ithalat ve ihracat işlemlerinin rahatlıkla yapılabilmesi nedeniyle önemli avantajlara sahiptir. Erdemir Limanında Üçüncü Şahıs Firmalarına tüm liman hizmetleri verilmektedir. 139.000 m2’lik antrepo sahası mevcut olup; antrepo sahası içerisinde ardiye ve terminal hizmetleri gerçekleştirilmektedir. Ayrıca 90 ton tartma kapasiteli iki adet ticari kantar ile tartım hizmeti sunulmaktadır. Ayrıca, İlçemiz Kdz.Ereğli Limanına 43.Km. uzaklıktadır.

Zonguldak Limanı Taş Kömürü Kurumu ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılanmış olmakla beraber, TTK yönetimi liman işletmeciliği bakış açısı ile limanı diğer kamu ve özel kurumların kullanımına hazır bulundurmaktadır. İşletme bir kamu iktisadi teşebbüsü olan TTK tarafından yürütüldüğünden liman idare tipine göre kamu limanı olarak nitelenmektedir. Liman toplam iskele uzunluğu 1050 m, toplam liman sahası 400.000 m2 dir. Liman Zonguldak gümrüğüne bağlı olarak giriş/çıkış kapısı olarak hizmet vermektedir. Genel operasyonel yapılanması incelendiğinde; limanda ana faaliyetin kömür ihracatı olarak planlandığı görülmektedir. Toplam 1050 metre iskelenin 510 metresi genel kargo ve kömür operasyonuna ayrılmıştır. Günümüzde ise limanda yürütülen kömür operasyonunun; Karabük Demir Çelik fabrikasının ihtiyacı olan kömürün ithali, liman içinde depolanması ve fabrikaya sevkiyatı şeklinde yürüdüğü söylenebilir. Limandaki Ro-Ro hareketliliğinin artışı ile adı geçen 510 metrelik ana iskelenin 150 metrelik alanı Ro-Ro operasyonu içinde kullanılmakta olduğu görülmektedir. Dolayısı ile günlük pratik kullanımda 275 metre iskele Ro-Ro faaliyetlerinde kullanılırken, 360 metre iskele kömür ve genel kargo için kullanımdadır. Diğer taraftan demiryolu aktarma imkânı olan 210 metre lik iskele özellikle ağır yüklerin aktarmasına imkân verecek şekilde iki adet ağır vinçe sahiptir. Demiryolu bağlantılı iskelenin devamında inşa edilen demiryolu Ro-Ro yanaşma iskelesi toplam 200 metre yanaşma imkânı sunmaktadır. İlçemize Zonguldak Limanına 87 Km. uzaklıktadır. 

Karasu Limanı zengin ekipman parkı ve hitap ettiği sanayi çeşitliliği doğrultusunda “Multi-Purpose” özellikte bir liman olan Karasu Limanı’nda Ro-Ro, Genel Kargo, Dökme Yük, Proje Kargo, Konteyner ve Yolcu hizmetleri verilmektedir. Genel kargo elleçleme kapasitesi 6.000.000 ton/yıl, konteyner kapasitesi 150.000 ton/yıl, Ro-ro kapasitesi 110.000 adet-arç/yıl olup İlçemize 45 km lik mesafededir.

İlçemiz yüksek eğitim alanında ise Düzce Üniversitesi Akçakoca Yerleşkesi içerisinde Akçakoca Meslek Yüksekokulu, Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu bulunmaktadır. Akçakoca Siyasal Bilgiler Fakültesinde; Uluslararası İlişkiler, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, İktisat, Akçakoca Meslek Yüksek Okulu’nda İşletme Yönetimi, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, Turizm ve Otel İşletmeciliği, Dış Ticaret, Gıda Teknolojileri, Bilgisayar Programcılığı, Adalet bölümleri olmak üzere eğitim ve öğretim verilmektedir.

İlçe’deki Meslek Liseleri Akçakoca Otelcilik Ve Turizm Meslek Lisesi, Akçakoca Teknik Ve Endüstri Meslek Lisesi, Akçakoca Ticaret Meslek Lisesi, Akçakoca Anadolu Öğretmen Lisesi, Kız Teknik ve Meslek Lisesi’dir.

İlçede Akçakoca Sanayi Sitesi ve Akçakoca Yeni Sanayi Sitesi olmak üzere iki adet küçük sanayi sitesi bulunmaktadır. Bu iki sanayi sitesinde toplam 115 işyeri bulunurken dolu işleri sayısı ise 110’dur. Ortalama doluluk oranı %95’in üzerindedir.

Sosyal Medyada Biz

Güncel haberler, duyurular ve ihalelerden anında haberdar ol

Email Listemize Kaydolun

E-Bültene kaydolarak odamız tarafından hazırlanan bültenlerinden haberdar olabilirsiniz.

2022 © Tüm Hakları Saklıdır.
Akçakoca TSO